Sitenin sağında bir giydirme reklam

Kazdağları’nda Halilağa Bakır Madeni Projesine Karşı Direniş Sürüyor

Gündem 26.01.2025 - 18:48, Güncelleme: 27.01.2025 - 14:48 66549+ kez okundu.
 

Kazdağları’nda Halilağa Bakır Madeni Projesine Karşı Direniş Sürüyor

TİP Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’ı sert sözlerle eleştirdi: “Köylüler altı aydır valiyle görüşmek için randevu beklerken, maden şirketi yetkilileri valiliğe elini kolunu sallayarak girip çıkıyor. Siz kimin valisisiniz? Vatandaşın mı şirketlerin mi? Buradan çağrıda bulunuyoruz: Mahkeme kararını uygulayın ve ağaç kesimini durdurun!”
Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Hacıbekirler Köyü’nde, Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni Projesi’ne yönelik tepkiler giderek büyüyor. Bölge halkı ve çevrecilerin başlattığı direniş, yürütmeyi durdurma kararına rağmen devam eden faaliyetler nedeniyle daha da güç kazandı. Mahkemenin "yürütmeyi durdurma" kararına rağmen şirketin ağaç kesimlerine devam etmesi, çevreciler ve yöre halkını isyan ettirdi.   "Hukuk Kararını Dinlemeyenler, Halkın Direnişiyle Karşılaşacak" CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, TİP Parti Sözcüsü ve Milletvekili Sera Kadıgil, DEM Parti Milletvekili İbrahim Akın ve çevre illerden gelen çevre savunucuları, Kazdağları’ndaki mücadeleye destek vermek amacıyla Hacıbekirler Köyü’nde bir araya geldi. Köy meydanında toplanan grup, Halilağa Bakır Madeni şantiye alanına yürüyüş düzenledi. Türkiye İşçi Partisi Milletvekili ve Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, şantiye alanında yaptığı konuşmada, “Kazdağları’nı altın ve bakır madenleriyle yok etmeye çalışanlara karşı verilen bu mücadele hepimizin mücadelesidir” dedi. Kadıgil, 89 gündür direniş gösteren köylü kadınların öncülüğündeki hareketin bir hukuk zaferiyle taçlandığını ancak mahkeme kararlarının uygulanmamasının kabul edilemez olduğunu söyledi.  “Kadınların Başlattığı Direniş Hukuk Zaferine Dönüştü” Türkiye İşçi Partisi Milletvekili ve Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, şantiye alanında yaptığı konuşmada, 89 gündür direniş gösteren köylü kadınları ve çevre savunucularını selamladı. Kadıgil, “Kazdağları’nın altın ve bakır madenleriyle yok edilmesine izin vermeyen tüm direnişçilere cesaret ve umut oldukları için teşekkür ediyorum” dedi. Kadınların başlattığı direnişin bir hukuk zaferine dönüştüğünü hatırlatan Kadıgil, “Çanakkale 2. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak bu karar dikkate alınmıyor. On gün oldu ama hala binlerce ağaç kesiliyor. Yazıklar olsun! Saray rejimi, Kazdağları’nı milyonlarca ağacı katlederek yok etmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı. "Kazdağları 1.3 Milyon Hektar Peşkeş Çekildi!" Kadınların ve bölge halkının mücadelesini selamlayan Kadıgil, hükümetin maden ruhsatı politikalarını da eleştirdi. “Kazdağları’nın 1.7 milyon hektarının 1.3 milyon hektarı, maden projeleri için peşkeş çekildi. Cumhuriyetin ilk günlerinden 2022’ye kadar yalnızca 1.200 maden ruhsatı verilmişken, AKP hükümeti 15 yılda 386 bin ruhsat verdi. Bu kabul edilemez! Halkın suyunu, ormanını, toprağını şirketlere teslim edenlere karşı halk olarak mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.   “Kimin Valisisiniz? Vatandaşın mı Şirketlerin mi?” Kadıgil, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’ı sert sözlerle eleştirdi: “Köylüler altı aydır valiyle görüşmek için randevu beklerken, maden şirketi yetkilileri valiliğe elini kolunu sallayarak girip çıkıyor. Siz kimin valisisiniz? Vatandaşın mı şirketlerin mi? Buradan çağrıda bulunuyoruz: Mahkeme kararını uygulayın ve ağaç kesimini durdurun!” Sera Kadıgil konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Burada 89 gündür süren direnişi yürekten selamlıyorum. Kazdağları’ndaki bu tahribatı durdurmak için hepimiz bir araya gelmeliyiz. Çanakkale 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararı, Kazdağları’nın kazanımıdır. Ancak bu kararı tanımayan bir şirketle karşı karşıyayız. Hacıbekirler köylülerinin aylardır valiyle görüşme talepleri reddedilirken, maden şirketi yetkilileri valilik kapısından elini kolunu sallayarak girip çıkıyor. Sayın Vali, siz kimin valisisiniz? Halkın mı, yoksa bu şirketlerin mi?” Kadınların başlattığı direnişi cesaretle sürdüğünü belirten Kadıgil, “Valilik ve diğer yetkililer, köylülerin sesine kulak vermek yerine sermayenin tarafını tutuyor. Halkın suyuna, toprağına göz dikenlere karşı bu direniş sonuna kadar sürecek” dedi. Kadıgil, mahkeme kararının uygulanmamasını da eleştirerek, “Bilirkişi raporu çıksa ne olacak? Yargı kararını uygulatacak bir yönetim yok. Halkın mücadelesiyle bu direnişi kazanacağız!” ifadelerini kullandı. "Kartalkaya Felaketi ve Kazdağları Aynı Sorunun Eseri" Kazdağları’ndaki ekolojik tahribatın, geçtiğimiz günlerde Kartalkaya’da meydana gelen otel yangınında yaşanan trajediyle benzer olduğunu söyleyen Kadıgil, “Denetimsizlik yüzünden Kartalkaya’da 36’sı çocuk, 78 kişi yanarak hayatını kaybetti. Aynı denetimsizlik yüzünden burada da milyonlarca ağaç kesiliyor. Saray rejimi bizi bu hale getirdi” dedi. Kazdağları’nın Geleceği Tehlikede Kadıgil, AKP hükümetinin maden ruhsatları politikalarını da eleştirdi: “Kazdağları’nın toplam 1,7 milyon hektarlık alanının 1,3 milyon hektarı madencilik için peşkeş çekildi. Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923’ten 2022’ye kadar sadece 1.200 maden ruhsatı verilmişken, AKP döneminde bu sayı 386 bine ulaştı. Bu katliamın hesabını halk soracak!” “Direnişimiz Sürecek” Etkinliğe katılan çevre savunucuları ve bölge halkı, Kazdağları’ndaki ekolojik yıkımı durdurmak için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. “Kazdağları hepimizin. Bu mücadele, doğamızı, suyumuzu ve geleceğimizi koruma mücadelesidir” diyerek bir kez daha kararlılıklarını ortaya koydular. Mahkeme Kararına Rağmen Katliam Devam Ediyor Mahkeme kararlarının uygulanmaması ve şirket faaliyetlerinin sürmesi, yalnızca bölge halkı için değil, Türkiye’nin doğal mirası için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Çevreciler ve köylüler, yetkililere seslenerek mahkeme kararının derhal uygulanmasını ve Kazdağları’ndaki ağaç katliamının durdurulmasını talep ediyor.  
TİP Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’ı sert sözlerle eleştirdi: “Köylüler altı aydır valiyle görüşmek için randevu beklerken, maden şirketi yetkilileri valiliğe elini kolunu sallayarak girip çıkıyor. Siz kimin valisisiniz? Vatandaşın mı şirketlerin mi? Buradan çağrıda bulunuyoruz: Mahkeme kararını uygulayın ve ağaç kesimini durdurun!”

Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Hacıbekirler Köyü’nde, Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni Projesi’ne yönelik tepkiler giderek büyüyor. Bölge halkı ve çevrecilerin başlattığı direniş, yürütmeyi durdurma kararına rağmen devam eden faaliyetler nedeniyle daha da güç kazandı. Mahkemenin "yürütmeyi durdurma" kararına rağmen şirketin ağaç kesimlerine devam etmesi, çevreciler ve yöre halkını isyan ettirdi.

 

"Hukuk Kararını Dinlemeyenler, Halkın Direnişiyle Karşılaşacak"

CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, TİP Parti Sözcüsü ve Milletvekili Sera Kadıgil, DEM Parti Milletvekili İbrahim Akın ve çevre illerden gelen çevre savunucuları, Kazdağları’ndaki mücadeleye destek vermek amacıyla Hacıbekirler Köyü’nde bir araya geldi. Köy meydanında toplanan grup, Halilağa Bakır Madeni şantiye alanına yürüyüş düzenledi.

Türkiye İşçi Partisi Milletvekili ve Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, şantiye alanında yaptığı konuşmada, “Kazdağları’nı altın ve bakır madenleriyle yok etmeye çalışanlara karşı verilen bu mücadele hepimizin mücadelesidir” dedi. Kadıgil, 89 gündür direniş gösteren köylü kadınların öncülüğündeki hareketin bir hukuk zaferiyle taçlandığını ancak mahkeme kararlarının uygulanmamasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

 “Kadınların Başlattığı Direniş Hukuk Zaferine Dönüştü”

Türkiye İşçi Partisi Milletvekili ve Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, şantiye alanında yaptığı konuşmada, 89 gündür direniş gösteren köylü kadınları ve çevre savunucularını selamladı. Kadıgil, “Kazdağları’nın altın ve bakır madenleriyle yok edilmesine izin vermeyen tüm direnişçilere cesaret ve umut oldukları için teşekkür ediyorum” dedi.

Kadınların başlattığı direnişin bir hukuk zaferine dönüştüğünü hatırlatan Kadıgil, “ Çanakkale 2. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak bu karar dikkate alınmıyor. On gün oldu ama hala binlerce ağaç kesiliyor. Yazıklar olsun! Saray rejimi, Kazdağları’nı milyonlarca ağacı katlederek yok etmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

" Kazdağları 1.3 Milyon Hektar Peşkeş Çekildi!"

Kadınların ve bölge halkının mücadelesini selamlayan Kadıgil, hükümetin maden ruhsatı politikalarını da eleştirdi. “Kazdağları’nın 1.7 milyon hektarının 1.3 milyon hektarı, maden projeleri için peşkeş çekildi. Cumhuriyetin ilk günlerinden 2022’ye kadar yalnızca 1.200 maden ruhsatı verilmişken, AKP hükümeti 15 yılda 386 bin ruhsat verdi. Bu kabul edilemez! Halkın suyunu, ormanını, toprağını şirketlere teslim edenlere karşı halk olarak mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

 

“Kimin Valisisiniz? Vatandaşın mı Şirketlerin mi?”


Kadıgil, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’ı sert sözlerle eleştirdi:
“Köylüler altı aydır valiyle görüşmek için randevu beklerken, maden şirketi yetkilileri valiliğe elini kolunu sallayarak girip çıkıyor. Siz kimin valisisiniz? Vatandaşın mı şirketlerin mi? Buradan çağrıda bulunuyoruz: Mahkeme kararını uygulayın ve ağaç kesimini durdurun!”

Sera Kadıgil konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Burada 89 gündür süren direnişi yürekten selamlıyorum. Kazdağları’ndaki bu tahribatı durdurmak için hepimiz bir araya gelmeliyiz. Çanakkale 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararı, Kazdağları’nın kazanımıdır. Ancak bu kararı tanımayan bir şirketle karşı karşıyayız. Hacıbekirler köylülerinin aylardır valiyle görüşme talepleri reddedilirken, maden şirketi yetkilileri valilik kapısından elini kolunu sallayarak girip çıkıyor. Sayın Vali, siz kimin valisisiniz? Halkın mı, yoksa bu şirketlerin mi?”

Kadınların başlattığı direnişi cesaretle sürdüğünü belirten Kadıgil, “Valilik ve diğer yetkililer, köylülerin sesine kulak vermek yerine sermayenin tarafını tutuyor. Halkın suyuna, toprağına göz dikenlere karşı bu direniş sonuna kadar sürecek” dedi.

Kadıgil, mahkeme kararının uygulanmamasını da eleştirerek, “Bilirkişi raporu çıksa ne olacak? Yargı kararını uygulatacak bir yönetim yok. Halkın mücadelesiyle bu direnişi kazanacağız!” ifadelerini kullandı.

"Kartalkaya Felaketi ve Kazdağları Aynı Sorunun Eseri"

Kazdağları’ndaki ekolojik tahribatın, geçtiğimiz günlerde Kartalkaya’da meydana gelen otel yangınında yaşanan trajediyle benzer olduğunu söyleyen Kadıgil, “Denetimsizlik yüzünden Kartalkaya’da 36’sı çocuk, 78 kişi yanarak hayatını kaybetti. Aynı denetimsizlik yüzünden burada da milyonlarca ağaç kesiliyor. Saray rejimi bizi bu hale getirdi” dedi.

Kazdağları’nın Geleceği Tehlikede

Kadıgil, AKP hükümetinin maden ruhsatları politikalarını da eleştirdi:
“Kazdağları’nın toplam 1,7 milyon hektarlık alanının 1,3 milyon hektarı madencilik için peşkeş çekildi. Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923’ten 2022’ye kadar sadece 1.200 maden ruhsatı verilmişken, AKP döneminde bu sayı 386 bine ulaştı. Bu katliamın hesabını halk soracak!”

“Direnişimiz Sürecek”

Etkinliğe katılan çevre savunucuları ve bölge halkı, Kazdağları’ndaki ekolojik yıkımı durdurmak için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. “ Kazdağları hepimizin. Bu mücadele, doğamızı, suyumuzu ve geleceğimizi koruma mücadelesidir” diyerek bir kez daha kararlılıklarını ortaya koydular.

Mahkeme Kararına Rağmen Katliam Devam Ediyor

Mahkeme kararlarının uygulanmaması ve şirket faaliyetlerinin sürmesi, yalnızca bölge halkı için değil, Türkiye’nin doğal mirası için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Çevreciler ve köylüler, yetkililere seslenerek mahkeme kararının derhal uygulanmasını ve Kazdağları’ndaki ağaç katliamının durdurulmasını talep ediyor.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.