Depremde yıkılan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelen voleybol takımı üyeleri dahil onlarca cana mezar olan Grand İsias Otel'in sorumluları hakkında açılan dava, bugün kamuoyunun gözleri önünde Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Türkiye’nin yüreğini yakan 6 Şubat depremlerinin ardından yaşanan en kara tablolardan biri olan Grand İsias Otel faciasında, 72 kişinin hayatını kaybettiği dava yeni bir aşamaya girdi. Bu kez yalnızca müteahhitler değil, kamu görevlileri de hakim karşısında! Depremde yıkılan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelen voleybol takımı üyeleri dahil onlarca cana mezar olan Grand İsias Otel'in sorumluları hakkında açılan dava, bugün kamuoyunun gözleri önünde Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.   Yapı Denetimciler, Belediye Yetkilileri Sanık Sandalyesinde! Duruşmada, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlamasıyla yargılanan sanıklar arasında Adıyaman Belediyesi Yapı Kontrol Birimi’nde görevli Mehmet Salih Alkayış, Bilal Balcı, Abdurrahman Karaaslan, Yusuf Gül, Fazlı Karakuş ve dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut yer alıyor. Suçlama net: Yıkımın önünü açan denetim ihmali!   Aileler Adalet İçin Adliye Önünde: “Meleklerime Söz Verdik!” Sabahın erken saatlerinde adliye önüne gelen Kıbrıs’tan gelen aileler ve yurttaşlar, gözyaşları ve öfkeyle adalet çağrısı yaptı. Basın açıklamasında konuşan Ruşen Karakaya, yalnızca kendi evlatları için değil, tüm Türkiye için adalet mücadelesi verdiklerini söyledi. “Kalbim, toprağa verdiğim meleklerimle gömülü. Bu mücadeleyi asla bırakmayacağım. İhmal bir cinayettir ve cinayetlerin failleri özgür kalamaz!” – Ruşen Karakaya, Şehit Yakını   “Adaletin Gecikmesi, Adaletin İnkarıdır!” Karakaya’nın sözleri salonda yankılandı: “Eksik belgeye imza atan, usulsüzlüklere göz yuman kamu görevlileri hesap vermedikçe adalet tecelli etmiş sayılmaz. Müteahhit yargılanıyor ama ya göz yumanlar?”   “Hasan Aslan Dışarıda, Biz Mezarlıkta Nöbetteyiz!” Facianın bir diğer sorumlusu olarak gösterilen otel sahibi Hasan Aslan’ın 25 Aralık’tan bu yana tutuklu olmaması, aileleri isyan ettirdi. “Evlatlarımız geri gelmeyecek, ama Hasan Aslan’ın özgürce dolaşması her gün yaramızı yeniden kanatıyor!” – Ruşen Karakaya   “İhmalle Ölüm Gelen Bir Ülkede Yaşamak İstemiyoruz!” Kamuoyu, sadece yapı sahibi müteahhitin değil, o yapının ayakta durmasına göz yuman her yetkilinin hesap vermesi gerektiği konusunda hemfikir. Aileler, bu davanın sadece bir adalet arayışı değil, aynı zamanda gelecek felaketlerin önüne geçme mücadelesi olduğunun altını çiziyor.   Son Söz Yine Anneden Geldi: “Ben Buradayım!” Ruşen Karakaya, sözlerini şu cümleyle bitirdi: “Ben buradayım, hakikat ve adalet için haykırıyorum. Meleklerime söz verdim, adalet yerini bulana kadar durmayacağım!”