Sitenin sağında bir giydirme reklam

“İnsan Hayatını Hiçe Sayanların Ensesindeyiz!”

Gündem 23.04.2025 - 18:02, Güncelleme: 24.04.2025 - 14:02 65306 kez okundu.
 

“İnsan Hayatını Hiçe Sayanların Ensesindeyiz!”

Depremin hemen ardından yaşanan panik havasında halk açık alanlara koşarken, bazı şirketlerin çalışanlarını tekrar binalara sokmaya çalıştığı ortaya çıktı. Yaşananları sosyal medya hesabından duyuran Türkiye Komünist Partisi (TKP) İstanbul İl Örgütü, bu durumu sert bir dille eleştirdi:
Depremde Yer Sallandı, Patronlar Sallanmadı!   6.2’lik Sarsıntı Sonrası Şirketler Çalışanları Zorla Binalara Soktu: “İnsan Hayatını Hiçe Sayanların Ensesindeyiz!” Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, milyonları endişeye sürüklerken, bazı işverenlerin vicdanları bir kez daha sorgulattı. Silivri açıklarında Kumburgaz Fayı üzerinde gerçekleşen ve başta İstanbul olmak üzere Marmara genelinde hissedilen deprem, binlerce insanı sokaklara dökerken, birçok şirketin ise sarsıntıya rağmen mesai baskısı yapması büyük öfke yarattı.  Toplanma Alanı Yok, Ama Mesai Zorunlu! Depremin hemen ardından yaşanan panik havasında halk açık alanlara koşarken, bazı şirketlerin çalışanlarını tekrar binalara sokmaya çalıştığı ortaya çıktı. Yaşananları sosyal medya hesabından duyuran Türkiye Komünist Partisi (TKP) İstanbul İl Örgütü, bu durumu sert bir dille eleştirdi: “İnsan hayatını hiçe sayanların ensesindeyiz! Onlarca şirketin, deprem korkusu yaşayan çalışanlarını zorla geri çağırdığı bilgisi elimize ulaştı. Bu akıl almaz sorumsuzluk kabul edilemez!”   Semt Evleri Yurttaşa Açıldı: Dayanışma Sürüyor TKP, yalnızca tepki göstermekle kalmadı, aynı zamanda çözüm sundu. İstanbul genelinde güvenli olmayan binalara giremeyen vatandaşlar için semt evlerinin kapılarını açtıklarını duyurdu. Depremin hemen ardından açık alanlara çıkan yurttaşlara sıcak çorba, içme suyu ve temel ihtiyaçlar ulaştırmak için seferberlik ilan edildi.   Patronların Açgözlülüğü, Depremden Daha Korkutucu! Yapılan açıklamada, “Deprem sadece doğanın değil, aynı zamanda bu sistemin de acımasız yüzünü gözler önüne serdi” denildi. Toplanma alanlarının yetersizliği, özelleştirilen GSM şirketlerinin kesilen sinyalleri ve patronların üretim baskısı, halkın güvenliğini tehdit eden başlıca sorunlar olarak sıralandı.  "Artçı Sarsıntılar Sürüyor, Mesai Dayatması Derhal Son Bulmalı!" Artçı depremlerin devam ettiği bu süreçte, uzmanlar ve sendikalar aynı sesle haykırıyor: “İş yerlerine geri dönmek zorunda bırakılan her çalışanın canı tehlikede!” TKP ve diğer toplumsal örgütler, işçilere yönelik baskının son bulması ve sorumluların hesap vermesi için çağrıda bulundu.   Bu Bir Skandaldır, Bu Bir Suçtur! Halk sağlığı uzmanları, yaşananların sadece etik değil, aynı zamanda hukuki bir sorun olduğunu belirtiyor. "Bir deprem anında iş yerinde çalışmaya zorlamak, can güvenliğini tehlikeye atmak açıkça suçtur" diyen hukukçular, işverenler hakkında yasal süreçlerin başlatılması gerektiğini savunuyor.   Deprem Gerçeği, Sistem Gerçeğiyle Çakıştı Bu olay, Türkiye’nin sadece depreme değil, adaletsizliğe ve kapitalist açgözlülüğe karşı da hazırlıksız olduğunu bir kez daha gösterdi. TKP, “Bu sistem değişmedikçe, bu skandallar sürecek” diyerek, toplumsal dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.
Depremin hemen ardından yaşanan panik havasında halk açık alanlara koşarken, bazı şirketlerin çalışanlarını tekrar binalara sokmaya çalıştığı ortaya çıktı. Yaşananları sosyal medya hesabından duyuran Türkiye Komünist Partisi (TKP) İstanbul İl Örgütü, bu durumu sert bir dille eleştirdi:

Depremde Yer Sallandı, Patronlar Sallanmadı!
 

6.2’lik Sarsıntı Sonrası Şirketler Çalışanları Zorla Binalara Soktu: “İnsan Hayatını Hiçe Sayanların Ensesindeyiz!”

Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, milyonları endişeye sürüklerken, bazı işverenlerin vicdanları bir kez daha sorgulattı. Silivri açıklarında Kumburgaz Fayı üzerinde gerçekleşen ve başta İstanbul olmak üzere Marmara genelinde hissedilen deprem, binlerce insanı sokaklara dökerken, birçok şirketin ise sarsıntıya rağmen mesai baskısı yapması büyük öfke yarattı.

 Toplanma Alanı Yok, Ama Mesai Zorunlu!

Depremin hemen ardından yaşanan panik havasında halk açık alanlara koşarken, bazı şirketlerin çalışanlarını tekrar binalara sokmaya çalıştığı ortaya çıktı. Yaşananları sosyal medya hesabından duyuran Türkiye Komünist Partisi (TKP) İstanbul İl Örgütü, bu durumu sert bir dille eleştirdi:

“İnsan hayatını hiçe sayanların ensesindeyiz! Onlarca şirketin, deprem korkusu yaşayan çalışanlarını zorla geri çağırdığı bilgisi elimize ulaştı. Bu akıl almaz sorumsuzluk kabul edilemez!”

  Semt Evleri Yurttaşa Açıldı: Dayanışma Sürüyor

TKP, yalnızca tepki göstermekle kalmadı, aynı zamanda çözüm sundu. İstanbul genelinde güvenli olmayan binalara giremeyen vatandaşlar için semt evlerinin kapılarını açtıklarını duyurdu. Depremin hemen ardından açık alanlara çıkan yurttaşlara sıcak çorba, içme suyu ve temel ihtiyaçlar ulaştırmak için seferberlik ilan edildi.

  Patronların Açgözlülüğü, Depremden Daha Korkutucu!

Yapılan açıklamada, “ Deprem sadece doğanın değil, aynı zamanda bu sistemin de acımasız yüzünü gözler önüne serdi” denildi. Toplanma alanlarının yetersizliği, özelleştirilen GSM şirketlerinin kesilen sinyalleri ve patronların üretim baskısı, halkın güvenliğini tehdit eden başlıca sorunlar olarak sıralandı.

 "Artçı Sarsıntılar Sürüyor, Mesai Dayatması Derhal Son Bulmalı!"

Artçı depremlerin devam ettiği bu süreçte, uzmanlar ve sendikalar aynı sesle haykırıyor: “İş yerlerine geri dönmek zorunda bırakılan her çalışanın canı tehlikede!” TKP ve diğer toplumsal örgütler, işçilere yönelik baskının son bulması ve sorumluların hesap vermesi için çağrıda bulundu.

  Bu Bir Skandaldır, Bu Bir Suçtur!

Halk sağlığı uzmanları, yaşananların sadece etik değil, aynı zamanda hukuki bir sorun olduğunu belirtiyor. "Bir deprem anında iş yerinde çalışmaya zorlamak, can güvenliğini tehlikeye atmak açıkça suçtur" diyen hukukçular, işverenler hakkında yasal süreçlerin başlatılması gerektiğini savunuyor.

   Deprem Gerçeği, Sistem Gerçeğiyle Çakıştı

Bu olay, Türkiye’nin sadece depreme değil, adaletsizliğe ve kapitalist açgözlülüğe karşı da hazırlıksız olduğunu bir kez daha gösterdi. TKP, “Bu sistem değişmedikçe, bu skandallar sürecek” diyerek, toplumsal dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalkim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.