Yangın çıkan tesisin ahşap malzemeden yapıldığını ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığını belirten KESK Çanakkale Şubeler Platformu, "Yangın merdiveninin olup olmadığının bile tartışmalı olduğu, denetimden uzak bir yapıda bu tür facialar kaçınılmazdır. Bu bir kader değil, göz göre göre gelen bir katliamdır” dedi.

Platform, yangınla ilgili yayın yasağının devreye alınmasını da eleştirdi. Basın açıklamasında, yaşanan felaketlerin ardından gerçeklerin üzerini örtmek için alınan bu tür kararların kamuoyunu aydınlatma çabasını engellediği belirtildi. Açıklamada, “Maden ocaklarında, yurt yangınlarında, deprem ve orman yangınlarında olduğu gibi yine ilk iş yayın yasağı getirildi. Bu durum, sorumluların kaçış planıdır” ifadelerine yer verildi.

Yangının ardından yapılan açıklamaların geciktiğine ve ihmallere dair net bir bilgi paylaşılmadığına dikkat çeken platform, yaşananların temel nedeninin rant odaklı neoliberal politikalar olduğunu söyledi. Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılması ve denetim görevlerinin sermaye sahiplerine devredilmesinin felaketlere davetiye çıkardığını vurgulayan açıklamada, “Devleti şirket gibi yönettiklerini söyleyenler, yurttaşların yaşam hakkını hiçe sayan bu düzenin sorumlularıdır” ifadeleri kullanıldı.

KESK Çanakkale Şubeler Platformu, benzer faciaların tekrar yaşanmaması için alınması gereken önlemleri sıraladı:

Açıklamada, güvenli bir yaşam hakkının her yurttaşın en temel hakkı olduğu vurgulandı. KESK Çanakkale Şubeler Platformu, olayın takipçisi olacaklarını ve ihmallerin sorumlularının yargı önünde hesap verene kadar mücadele edeceklerini belirtti.

“Sorumluluk, yalnızca yasal değil, ahlaki bir zorunluluktur” diyen KESK Çanakkale Şubeler Platformu, yaşam hakkının korunması için örgütlü bir mücadelenin önemine dikkat çekti.